Pages

12 Şubat 2012 Pazar

Birbirmize İhtiyacımız Var: Sağlık Bağışları


Birbirimize ihtiyacımız var. Kızılayın yürüttüğü kampanyanın sloganı aslında. Aslında başımıza gelmeyeceğinin hiçbir garantisi olmayan bir durumun da hatırlatıcısı. Bugün ki konu sağlık bağışları. Bu bağışların tek kazancı, tek zenginliği bir insanın hayatını kurtarabilmek, sağlığının iyiye gitmesine yardımcı olabilmek.
Peki hayata hangi yöntemlerle bağışta bulunabiliriz?


Belli başlı 3 ana konu mevcut. İlki Kök Hücre bağışı. İkincisi organ bağışı. Ve son olarak da en yaygın ve en bilindik olan kan ve trombosit bağışı.

Kök Hücre Bağışı hakkında bazı bilgileri aşağıda bulabileceksiniz. Tüm detaylarıyla incelemek isteyenlerse; www.kordonbankasi.com ve www.kokhucrebagisla.com adreslerine  göz atabilirler. Peki nedir bu Kök Hücre? Yaşam Bankası şu şekilde tanımlıyor : “Kök hücreler, insan vücudunda bulunan ve her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. Nerede bir zedelenme veya onarım ihtiyacı varsa, oraya giderek gereken hücre tipine dönüşür ve hasarı onarırlar. Kalp krizi geçirende kalbe, karaciğer harabiyeti olanda karaciğere, kemiği kırılanda kırık hattına giderek gerekli tamiratı yaparlar. Hangi tip hücre ve dokuya ihtiyaç varsa ona dönüşürler. Vücutta en fazla olduğu zaman anne karnındaki bebeklik çağıdır. Daha sonra alınan yaşlarla beraber sayısı azalır. Nitekim, yaşlanmayla beraber doku, organ iyileşmelerinin daha yavaş ve güç olduğu da bilinen bir gerçektir.”
Kök Hücre için tıpkı organ bağışında olduğu gibi doku uyumu şart. Kanserden organ yenilemeye kadar bir çok hastalıkta oldukça etkili. Ama ne yazık ki bağış olarak tam oturmadı hala ülkemizde.

Organ bağışı ise daha aşina olduğumuz ama nedense önemli bir kısmımızın belki diğer tarafta lazım olur düşüncesiyle organlarımızı vermeye pek de yanaşmadığımız bir bağış türü. Oldukça umut verici ilerlemeler ve bilinçlenme var bu konuda. Bu da sevindirici tabii. Organ bağışıyla ilgili daha çok bilgi almak isterim diyen olursa http://www.saglik.gov.tr/TR/belge/1-7785/organ-nakli.html linkine göz atabilirler.

Ve son olarak, en kolayı, en zahmetsizi ama hep es geçtiğimiz kan bağışı.Süreç aslında çok ama çok basit. En yakın kan merkezine gidiyorsunuz. Sağlık geçmişinize ve özel hayatınıza  dair bir form veriyorlar size. En fazla 5-10 dakika sürecek bir şey. “Eksiksiz ve doğru” doldurduğunuz formu teslim ettikten sonra Tansiyon, Ateş, Nabız, Vücut Ağırlığı ve hemoglobin ölçümleriniz yapılıyor. Bu verilerin tamamı ile doktorun yanına gidiyor ve fiziksel muayene oluyorsunuz. Yoğunluğa göre bir 15 dk da burada geçiyor. Eğer tüm şartlar için uygun bir bağışçıysanız (mesela 3 ay önce grip geçirmiş olsanız ilaç kullanımınıza göre kan veremeyebilirsiniz) 10 dk sürecek bir işlem ile topu topu 450 ml kanınızı verip dinlenme odasına geçiyorsunuz. İkramları da fena değil hani J
Özetle gününüzden feragat edeceğiniz ortalama yarım saat ile bir hayatı kurtarmış olacaksınız. Kızılayın ayrıca bağışçının kanı kullanıldığı zaman gönderdiği bir teşekkür mesajı var. Dünyalara bedel emin olun. Bu bilgi beni kesmez diyenlere gelsin: www.kanver.net

 Unutmayın : Birbirimize ihtiyacımız var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder